Onun nefesi içki kokuyordu.
- His breath reeked of liquor.
İçki satmak için ruhsatın var mı?
- Do you have a license to sell liquor?
Babam sert likör içmez.
- My father doesn't drink hard liquor.
Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.
- Lips that touch liquor shall not touch mine.