Tom Mary ile ilişkiyi bitirmek istemiyor.
- Tom doesn't want to break up with Mary.
Seninle ilişkiyi bitirmek bir hataydı.
- It was a mistake to break up with you.
Tom nihayet Mary'den ayrılmaya karar verdi.
- Tom finally decided to break up with Mary.
Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.
- She plans to break up with her boyfriend.
The police came in to break up the disturbance.