Kimse ülkemden söz etmek istemedi.
- Nobody wanted to mention my country.
Bundan Tom'a söz etmek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention this to Tom.
Tom bana kazadan bahsetmedi.
- Tom didn't mention the accident to me.
Öncelikle ondan bahsetmeliydiniz.
- You should have mentioned it at the outset.
Dan, Linda'nın adını anmadı bile.
- Dan didn't even mention Linda's name.
Bunu onlara söylemeyi unuttum.
- I forgot to mention it to them.
Bunu ona söylemek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention it to him.