to somebody

listen to the pronunciation of to somebody
Английский Язык - Турецкий язык
birini

Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun - You live next to somebody I work with.

birine

Bunu başka birine söyle. - Tell it to somebody else.

Çek birine para ödeme yöntemidir. - A check is a method of paying money to somebody.

birisi

Merdivenlerden yukarı gelen birisi var. - There's somebody coming up the stairs.

Birisi telefona cevap verebilir mi? - Can somebody answer the phone?

{i} biri

Biri bu tabağı kırdı. - Somebody has broken this dish.

Olabildiğince tuhaf, o ölü olduğu söylenilen biriyle karşılaştı. - As strange as it may be, he met with somebody who is said to be dead.

to them
onlara

Delia'nın onlara allerjisi olduğu için bu yemek tarifinden fındıkları çıkarttım. - I've left out the nuts in this recipe because Delia's allergic to them.

Onlar gitmeden önce onlara hoşça kal demeye git. - Go say goodbye to them before they leave.

somebody
bir kimse
to me
bana göre

O bana göre altı yıl kıdemli. - She is senior to me by six years.

Bana göre bir anlamı yok. - It doesn't make sense to me.

to you
sana

Kanatlarım olsa, sana uçarım. - If I had wings, I would fly to you.

Bu kitap sana epey faydalı olabilir. - This book may well be useful to you.

to us
bize

Bay Hasimoto bize karşı adil. - Mr. Hashimoto is fair to us.

Tom bize yazacağını söyledi. - Tom said he would write to us.

important person
ağır top
to it
ona
to someone
birini

Tom tanımadığı birinin yanında oturdu. - Tom sat down next to someone he didn't know.

to you
size

Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış. - It is up to you to apply for the job.

Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım. - I will write to you as soon as I can.

somebody
önemli birisi
to someone
birine

Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi? - Have you ever shown your scar to someone?

Eğer uçağın kaza yapacağını birine söylersen, bu söylem hiç bir şey ifade etmeyecek. - If you say this to someone whose plane is going to crash, this phrase is not going to mean anything.

somebody
{i} kimisi
to it
o
to me
bendene
to this
Bunun

Bunun anahtarının nerede olduğunu biliyor musunuz? - Do you know where the key to this is?

Bunun için anahtarınız var mı? - Do you have the key to this?

to you
senine
to you
sizlerin
to your
için
important person
önemli kimse
somebody
{z} biri, birisi, bir kimse: Somebody telephoned you. Biri sana telefon etti. i., k.dili. önemli biri, hatırı sayılır biri
somebody
{i} şahsiyet
somebody
hatırı sayılır kimse
somebody
{i} önemli kimse

Ben önemli kimseyim ve önemliyim. - I am somebody and I am important.

somebody
büyük şahsiyet
somebody
{i} bazısı
somebody
{i} kimse

Ben önemli kimseyim ve önemliyim. - I am somebody and I am important.

Fransızca anlayan kimseyi arıyorum. - I'm looking for somebody who understands French.

to her
ona
to him
ona

Ona beş dolar ödedim. - I paid five dollars to him.

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

to someone
hatır için as a favor
to this
buna

Buna alışkın değilim. - I'm not used to this.

Buna asla alışmayacağım. - I'll never get used to this.

to somebody

    Расстановка переносов

    to some·bo·dy

    Турецкое произношение

    tı sʌmbıdi

    Произношение

    /tə ˈsəmbədē/ /tə ˈsʌmbədiː/

    Видео

    ... Somebody else infected it for them. ...
    ... I love to put myself in somebody else's shoes and, you know, think about their style of ...
Избранное