Sanırım onun bir ayara ihtiyacı var.
- I think it needs a tune-up.
Tom bir piyano ayarlayıcı.
- Tom is a piano tuner.
Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı.
- All Tom wanted was for Mary to play a couple of tunes on her ukulele.
Tom piyanoda birkaç melodi çaldı.
- Tom played a few tunes on the piano.
Tom piyanosunu ayarlattı.
- Tom had his piano tuned.
Tom bir piyano ayarlayıcı.
- Tom is a piano tuner.
Bu piyano muhtemelen yıllardır akort edilmemiş.
- This piano has probably not been tuned for years.
Tom piyanoları akort etmeyi öğrenmek için okula gitti.
- Tom went to school to learn how to tune pianos.