to show (information, etc) in written form

listen to the pronunciation of to show (information, etc) in written form
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to show (information, etc) in written form в Английский Язык Турецкий язык словарь

write
(İnşaat) yazmak

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var. - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.

Onu yazmak birkaç saatimi aldı. - It took me several hours to write it.

write
yazı yazma

Kütüphane kitaplarına yazı yazmamalısın. - You shouldn't write in library books.

Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin. - Give me some paper to write on.

write
write in bir metne ilave yapma
write
(fiil) yazmak, kaleme almak, kâğıda dökmek, yazı yazmak; bestelemek, yazarlık yapmak; mektup yazmak
write
yaz

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın. - You must not write a letter with a pencil.

Visual Basic ile programlar yazabiliyorum. - I can write programs in Visual Basic.

write
{f} bestelemek
write
write down yazmak
write
{f} yazı yazmak: He's learning to write. Yazı yazmayı öğreniyor
write
nothing towrite ome about bahsetmeye değmez
write
{f} yazarlık yapmak
write
{f} (bir şeyi) yazmak: Can you write your name? İsmini
write
{f} (wrote, writ.ten)
write
yazma

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın. - You must not write a letter with a pencil.

Ann, şiir yazmayı sever. - Ann likes to write poems.

write
kaitplik etmek
write
(Sigorta) sigortalamak
write
{f} mektup yazmak

Ben bir mektup yazmak zorundayım. - I have to write a letter.

Mektup yazmak zorunda mıyım? - Do I have to write a letter?

write
teklif etmek
write
yazı ile yermek
write
{f} kâğıda dökmek
Английский Язык - Английский Язык
write

The due day of the homework is written in the syllabus.

to show (information, etc) in written form

    Расстановка переносов

    to show (information, etc) in writ·ten form

    Произношение

Избранное