Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.
- I like to observe birds.
Amerikan siyasetini, özellikle başkanlık seçimi sırasında gözlemlemek ilginçtir.
- It's interesting to observe American politics, especially during a presidential election.
Mary kuşları gözlemekten hoşlanır.
- Mary likes to observe birds.
Ben sadece gözlemek için buradayım.
- I'm just here to observe.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
- He observed many types of creatures there.
Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
- The woman observes and the man thinks.