Söylenti gerçek oldu.
- The rumor proved true.
Ben, söylentinin kaynağını bilmiyorum.
- I don't know the origin of the rumor.
Bu dedikoduyu kimin çıkardığını biliyorum.
- I know who started the rumor.
Bu dedikodular muhtemelen doğru.
- These rumors are probably true.
Tom bir çift siyah ayakkabı aramak için dolabını didik didik aradı.
- Tom rummaged through his closet looking for a pair of black shoes.