to reveal (information); to divulge, make known

listen to the pronunciation of to reveal (information); to divulge, make known
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to reveal (information); to divulge, make known в Английский Язык Турецкий язык словарь

discover
{f} keşfetmek

Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır. - The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.

Yeni petrol sahalarını keşfetmek için tüm servetini riske attı. - He risked his whole fortune to discover new oil fields.

discover
discoverer kâşif
discover
{f} ortaya çıkarmak
discover
meydana çıkarmak
discover
çıkarmak
discover
bulgulamak
discover
karşılaşmak
discover
bulmak

Araştırma tehlikelidir. Bazen hiç bulmak istemediğin bir şeyi bulursun. - Searching is dangerous. Sometimes you discover something you didn't at all want to find.

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur. - The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.

discover
keşfet

Amerika'yı kim keşfetti? - Who discovered America?

Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir. - An intellectual is a person who has discovered something more interesting than sex.

discover
farkına varmak
discover
{f} farketmek
discover
bulan kimse
discover
keşfeden kimse
discover
(fiil) keşfetmek, ortaya çıkarmak, bulmak; farketmek, anlamak
discover
discoverable keşfi mümkün
Английский Язык - Английский Язык
discover

I discovered my plans to the rest of the team.

to reveal (information); to divulge, make known

    Расстановка переносов

    to re·veal (information); to divulge, make known

    Произношение

Избранное