to resolve a dispute, to give judgement

listen to the pronunciation of to resolve a dispute, to give judgement
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to resolve a dispute, to give judgement в Английский Язык Турецкий язык словарь

decide
karar vermek

İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış. - It rests with you to decide whom to choose for the job.

Karar vermek size kalmış. - That's for you to decide.

decide
{f} kararlaştırmak
decide
decide against thing bir şeyin aleyhinde karar vermek
decide
{f} belirlemek
decide
aklı kesmek
decide
hükme bağlamak
decide
{f} karar verdirmek
decide
sonuçlandırmak
decide
seçim yapmak
decide
hüküm vermek
decide
karar ver

Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi. - I decided to be happy because it's good for my health.

Sigarayı bırakmaya karar verdi. - He decided to quit smoking.

decide
{f} karar vermesini sağlamak
decide
decide in favor of a thing bir şeyin lehinde karar vermek
decide
x sonuçlandır/kararlaştır
decide
{f} sonuca varmak
decide
{f} azmetmek
Английский Язык - Английский Язык
decide
to resolve a dispute, to give judgement

    Расстановка переносов

    to re·solve a dispute, to give judge·ment

    Произношение

Избранное