Belge tüm bölüm başkanlarına dağıtıldı.
- The document was distributed to all department heads.
Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
- The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
Burada ki tek problem, bu dökümanların çevirecek birilerinin olmaması.
- The only problem here is that there isn't anybody to translate these documents.
O en önemli dökümanları imzalar.
- He signs the most important documents.
Evraka imzamı ekledim.
- I attached my signature to the document.
Tom evraklara bir göz atıyor.
- Tom is looking through the documents.
Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.