Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
- The couple carved their initials in an oak tree.
Benim ismimin baş harfleri benim evrak çantasının üstünde.
- My initials are on my briefcase.
Benim ilk varsayımım doğruydu.
- My initial assumption was correct.
Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
- After the initial shock of hearing of her grandfather's death, the girl started to cry.
Başlangıçta at etini beğenmedi.
- She didn't like horsemeat, initially.
O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
- I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Başlangıçta ondan nefret ettim.
- I initially hated it.
Enflasyon bu yıl başlangıçta düşündüğümüzden daha kötü olacak.
- Inflation this year is going to be worse than we initially thought.