to propose something

listen to the pronunciation of to propose something
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to propose something в Английский Язык Турецкий язык словарь

offer
{f} teklif etmek

O, polise para teklif etmek nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı. - He was jailed for offering money to the police.

Senin onayınla, işi ona teklif etmek istiyorum. - With your approval, I would like to offer him the job.

offer
{i} arz

Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu. - Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.

offer
{i} adak
offer
(Ticaret) oferto
offer
peşkeş
offer
beğeniye sunmak
offer
fiyat teklifi
offer
{i} satışa çıkarma
offer
(fiil) teklif etmek, sunmak, ikram etmek, vermek, arzetmek, bildirmek, açmak (savaş), ortaya çıkmak, adamak
offer
gözükmek
offer
{f} ikram etmek, sunmak
offer
{i} sunma

O kadar mutluydum ki teşekkürlerimi sunmayı unuttum. - I was so happy that I forgot to offer my thanks.

Tom'un tavernası da bir teslimat hizmeti sunmaya başladığından beri taverna telefon görüşmeleriyle dolup taşıyor. - Since Tom's Tavern has started offering a delivery service too, it has been flooded with phone calls.

offer
{i} fiyat

Mağaza yakında kapanıyor ve her şeyi yarı fiyata sunuyor. - The store is closing soon and is offering everything at half price.

Biz rekabetçi fiyatlandırma öneriyoruz. - We offer competitive pricing.

offer
{f} ortaya çıkmak
offer
{f} ikram etmek
offer
offer resistance karşı koymak
offer
{f} vermek, sağlamak
offer
{f} arzetmek
offer
{f} adamak
Английский Язык - Английский Язык
offer
to propose something

    Расстановка переносов

    to pro·pose some·thing

    Турецкое произношение

    tı prıpōz sʌmthîng

    Произношение

    /tə prəˈpōz ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə prəˈpoʊz ˈsʌmθɪŋ/
Избранное