Bu sözcüğü telaffuz etmek zordur.
- This word is difficult to pronounce.
Tom'un soyadını telaffuz etmek kolay değildir.
- Tom's last name isn't easy to pronounce.
Tom'un soyadını telaffuz etmek zor.
- Tom's last name is hard to pronounce.
Tom'un soyadını telaffuz etmek kolay değildir.
- Tom's last name isn't easy to pronounce.
Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
- Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.
Söylemek istediğim her şeyi söyledikten sonra oldukça rahatlamış hissettim.
- I felt quite relieved after I had said all I wanted to say.
Kelimeyi nasıl telaffuz edeceğimden emin değilim.
- I am not sure how to pronounce the word.
Soyadınızı nasıl telaffuz edersiniz?
- How do you pronounce your last name?
Bu sözcüğü telaffuz etmek zordur.
- This word is difficult to pronounce.
Tom kelimeleri dikkatlice telaffuz etti.
- Tom carefully pronounced the words.
Bu sözcüğü telaffuz etmek zordur.
- This word is difficult to pronounce.
Tom'un soyadını telaffuz etmek zor.
- Tom's last name is hard to pronounce.
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?
- An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?
Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I've got nothing to say to him.
Tom senin son söze sahip olduğunu söyledi.
- Tom said you have the final say.
Son sözümü söylemedim!
- I didn't say my last word!
Ben onun hakkında size bildirmek istedim ama Tom bir şey söylemememi söyledi.
- I wanted to let you know about that, but Tom told me not to say anything.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Onu söyledim, ama onu demek istemedim.
- I did say that, but I didn't mean it.
Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın.
- If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.
Actors must be able to pronounce perfectly or deliberately disabled.
They spell it Vinci and pronounce it Vinchy. Foreigners always spell better than they pronounce.
The doctor pronounced them legally dead.
The judge pronounced often before, but never so widely press-attended.
I hereby pronounce you man and wife.