to pour or let fall in drops; to pour in small globules; to distill

listen to the pronunciation of to pour or let fall in drops; to pour in small globules; to distill
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to pour or let fall in drops; to pour in small globules; to distill в Английский Язык Турецкий язык словарь

drop
{f} düşürmek
drop
düşüş

Bir toplu iğne düşüşünü bile duyabilirdin. - You could have heard a pin drop.

Yağmurdan sonra sıcaklıkta bir düşüş oldu. - There was a drop in temperature after the rain.

drop
{f} görüşmemek
drop
{i} az miktar
drop
{f} ilişkisini kesmek
drop
bomba atmak
drop
(Bilgisayar) bırak

Tom turnuvayı bıraktı. - Tom dropped out of the tournament.

Seni arabayla İstasyona bırakacağım. - I'll drop you off at the station.

drop
(Havacılık) atlama
drop
içki

Bir içki için uğrayalım. - Let's drop in for a drink.

drop
{i} damla: a drop of water su damlası; bir damla su. Would you like a drop of brandy? Bir konyak ister misiniz?
drop
durdurmak
drop
Düşür / İptal et /Bırak (fare)
drop
{f} tutulmak
drop
{f} kesmek
drop
{f} damlamak
drop
pano
drop
küç
drop
{f} alçalmak
drop
(Tekstil) 1. damla 2. damlamak
Английский Язык - Английский Язык
drop
to pour or let fall in drops; to pour in small globules; to distill

    Расстановка переносов

    to pour or let Fall in drops; to pour in small globules; to dis·till

    Произношение

Избранное