Tom bu mesajı teslim etmek için buraya gelmemi istedi.
- Tom asked me to come here to deliver this message.
Bu paketi Tom Jackson'a teslim etmek zorundayım.
- I have to deliver this package to Tom Jackson.
Önümüzdeki pazartesiden önce her şeyi dağıtmak için elimizden geleni yapacağız.
- We'll do our best to deliver everything before next Monday.
Onlar savaştan sonra şehri düşmana teslim ettiler.
- After the battle they delivered the town to the enemy.
Üzgünüm. Bunu dün teslim etmeliydim.
- I'm sorry. I should've delivered this yesterday.