Bir şapka seçmek onun uzun bir süresini aldı.
- It took her a long time to choose a hat.
Şapkasını seçmek uzun zaman aldı.
- She took a long time to choose her hat.
Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.
- You may choose any book you like.
İstediğinizi seçebilirsiniz.
- You may choose what you like.
Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.
- I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen.
O, sözlerini dikkatle seçmek zorunda kaldı.
- She had to choose her words carefully.
Çeviri için teşekkürler. Ama başka bir bayrak seçiniz!
- Thanks for the translation. But please choose another flag!