İşte sapsız bir tava.
- Here is a pan without handles.
Tom tavayı ocağa koydu.
- Tom put the frying pan on the stove.
Herkes panik yapmaya başladı.
- Everybody started to panic.
Her şeyden önce, panik yok!
- Above all, don't panic!
Bütün şehir panik içinde.
- The whole city is in panic.
Binlerce haneye elektrik sağlayacak kadar güneş paneli kuruldu.
- Enough solar panels have been installed to provide electricity to thousands of households.
Güneş panelleri güneş ışığını elektriğe dönüştürür.
- Solar panels convert sunlight into electricity.
Gemi Panama Kanalından geçti.
- The ship passed through the Panama Canal.
Evlat edinilen kız Panamalıdır.
- The adopted girl is from Panama.
Yaklaşık 250 milyon yıl önce, bugün gördüğümüz tüm kıtalar Pangaea denilen büyük bir süperkıtaydılar.
- About 250 million years ago, all the continents we see today were one big supercontinent called Pangaea.
Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu.
- When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.
... nobody buys the one pan calling that's the effect that context has ...