to open or access forcibly

listen to the pronunciation of to open or access forcibly
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to open or access forcibly в Английский Язык Турецкий язык словарь

force
zorlamak

Gitmen için seni zorlamak istemiyorum. - I don't want to force you to go.

Onu yapman için seni zorlamak istemiyorum. - I don't want to force you to do that.

force
{f} baskı yapmak
force
{i} kuvvet

Hoover, Amerikan kuvvetlerini Nikaragua'dan geri çekti. - Hoover withdrew American forces from Nicaragua.

Amerikan kuvvetleri geri çekildi. - American forces were withdrawn.

force
{i} güç

Japon güçleri Birmanya'ya yürüdü. - Japanese forces marched into Burma.

Durdurulamayan bir güç sabit bir cismi vurursa ne olur? - What happens when an unstoppable force hits an unmovable object?

force
{f} sıkıştırmak
force
{i} kudret
force
{i} şiddet
force
{i} yürürlük

Bu kanun hâlâ yürürlükte mi? - Is that law still in force?

Onlar geri yürürlükte olacak. - They will be back in force.

force
angarya
force
(Politika, Siyaset) yasadışı şiddet
force
baskı

Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir. - Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.

Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı. - She forced him to eat his vegetables.

force
(ısı vererek bitkiyi) vaktinden önce olgunlaştırmak
force
inandırma gücü
force
{i} yığın
force
{f} ırzına geçmek
force
tazyik
force
{i} etki

İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir. - Persuasion is often more effectual than force.

force
fors majör
Английский Язык - Английский Язык
force
to open or access forcibly

    Расстановка переносов

    to o·pen or ac·cess for·ci·bly

    Турецкое произношение

    tı ōpın ır äkses fôrsıbli

    Произношение

    /tə ˈōpən ər ˈakˌses ˈfôrsəblē/ /tə ˈoʊpən ɜr ˈækˌsɛs ˈfɔːrsəbliː/
Избранное