Onlar sadece İngiliz egemenliğini sona erdirmek için savaştılar.
- They had just fought a war to end British rule.
Eisenhower, savaşı sona erdirmek için mücadele etti.
- Eisenhower had campaigned to end the war.
Birkaç gün durmadan yağmur yağdı.
- It rained for several days on end.
Üç gün durmadan yağmur yağdı.
- It rained three days on end.
Arka arkaya üç gün boyunca yağmur yağdı.
- It has rained for three days on end.
Üç gündür devamlı yağmur yağıyor.
- It has been raining for three days on end.
Dört gün devamlı kar yağdı.
- It snowed for days on end.
How silent, on the other hand, lie all Cotton-trades and such like; not a steeple-chimney yet got on end from sea to sea!.
These batteries last for hours on end.
... the beginning and the end of an experience not much the middle ...
... Cloud Messaging back end into my app. ...