Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
- We dissected a frog to examine its internal organs.
Doktor midemi incelemek için X-ışınları kullandı.
- The doctor used X-rays to examine my stomach.
Seni muayene etmek zorundayım.
- I have to examine you.
Müfettişler incelenmek için bir bardak ve bir çift çorap gönderdi.
- The investigators sent a glass and a pair of socks to be examined.
Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti.
- The applicant impressed the examiner favorably.
Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.
- Dentists take x-rays to examine your teeth.
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
He examined the crime scene for clues.