O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That'll change nothing.
O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That will change nothing.
Akıllı insanlar hiçlikten nasıl para kazanılacağını bilirler.
- Clever people know how to make money out of nothing.
Hiç hiçlik hakkında düşünmeyi denedin mi?
- Have you ever tried to think about nothing?
Ya hepsi, ya da hiçbiri.
- It's either everything or nothing.
O, sevgilisinin arzuların tatmin etmek için her şeyi yaptı ama hiçbiri işe yaramadı.
- He had done everything to satisfy his beloved's desires, but nothing worked.
Son puan iki sıfırdı.
- The final score was two to nothing.
Senin değerin sıfırdan daha az.
- You're worth less than nothing.
Ben armutları boşuna aldım.
- I got the pears for nothing.
O, arabayı boşuna aldı.
- He got the car for nothing.
Bu eski köyde hiçbir şey olmaz.
- Nothing ever happens in this old village.
Gerçekleştirmediğin sürece hiçbir şey olmaz.
- Nothing happens unless you make it happen.
Hiçbir şey asla değişmez.
- Nothing ever changes.
Hiçbir şey asla değişmeyecek.
- Nothing will ever change.
Nix the last order - the customer walked out.