Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin. - You ought to face the stark reality.
Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.
You ought to face the stark reality.
Onlar yüz yüze durdu. - They stood face to face.
Onlar yüz yüze durdu.
They stood face to face.
... Here is the challenge that we face, and I hope to hear from ...
... they, as citizens, face. ...