Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
- I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
Kaymak için dağlara gittik.
- We went to the mountains to ski.
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
- According to an expert, neither mountaineering nor skiing is dangerous.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
Ben kayak yapmayı öğrenmek istiyorum.
- I want to learn how to ski.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
- He broke his leg skiing.
Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
- I may go skiing at Zao next month.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
- I broke my leg skiing.
O, kayak yapmak için deli oluyor.
- He is crazy about skiing.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.