O, geleceği hakkında belirsizdir.
- He is uncertain about his future.
Tom'un ne bekleyeceği belirsizdi.
- Tom was uncertain what to expect.
Tom ne yapması gerektiği konusunda kararsız.
- Tom is uncertain what he should do.
O değişken bir tutum takındı.
- He took an uncertain stance.
Yılın bu zamanında hava değişkendir.
- The weather is uncertain at this time of year.