Bir gök gürültüsü beni afallattı.
- I was taken aback by a thunderclap.
Dün gece gök gürültüsü ve şimşek vardı.
- There was thunder and lightning last night.
Gök gürlediğinde korkarım.
- I get scared when it thunders.
Uzakta gök gürlediğini duydum.
- I heard it thunder in the distance.