to make last; to prolong

listen to the pronunciation of to make last; to prolong
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to make last; to prolong в Английский Язык Турецкий язык словарь

continue
devam ettirmek
continue
sürdürmek

Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum. - I want to continue to help women.

continue
{f} devam etmek

Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar. - Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok. - We have no options but to continue.

continue
sürmek
continue
{i} devam

Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır. - Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.

Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez. - None of the computers can continue to run with a burnt card.

continue
idame etmek
continue
baki kalmak
continue
(Bilgisayar) sürdür

İnatçılıklarını sürdürüyorlar. - They continue being stubborn.

Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü. - Tom continued his relationship with that married woman.

continue
süregelmek
continue
olagelmek
continue
(Bilgisayar) sürdür devam et
continue
süregitmek
continue
kalmak
continue
{f} uzamak
continue
devam et,v.devam et: n.devam
continue
sürdür devam et (mek)
Английский Язык - Английский Язык
continue

Can you account him wise or discreet that would willingly have his health, and yet will do nothing that should procure or continue it?.

to make last; to prolong
Избранное