Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to make an onset or attack

listen to the pronunciation of to make an onset or attack
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to make an onset or attack в Английский Язык Турецкий язык словарь

attack
hücum etmek
attack
saldırı

Düşman bütün gün saldırısına devam etti. - The enemy kept up their attack all day.

Düşman saldırısı şafakta sona erdi. - The enemy attack ceased at dawn.

attack
{i} hamle
attack
{f} tecâvüz etmek
attack
baskın yapmak
attack
yumulmak
attack
bozmak
attack
kriz

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı. - My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand.

attack
{f} tutulmak
attack
(Askeri) TAARRUZ: Bir hareket yapmak üzere tayyarelerin bir hedefe yaklaşması
attack
(Nükleer Bilimler) kemirme (kimya)
attack
{f} uğraşmak
attack
yakalanma tutulma
attack
{f} taarruz etmek
attack
{f} çatmak
attack
isabet etmek
attack
tutmak
attack
aleyhinde söylemek
attack
{i} çatma
Английский Язык - Английский Язык
attack
to make an onset or attack

    Расстановка переносов

    to make an on·set or at·tack

    Турецкое произношение

    tı meyk ın ônset ır ıtäk

    Произношение

    /tə ˈmāk ən ˈônˌset ər əˈtak/ /tə ˈmeɪk ən ˈɔːnˌsɛt ɜr əˈtæk/
Избранное