Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to set up camp.
Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
Bir toplantı düzenledim.
- I've set up a meeting.
Bir toplantı düzenleyeceğiz.
- We'll set up a meeting.
Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
- A committee has been set up to investigate the problem.
Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
- The leader should know where to set up the tent.
Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi.
- The University Administration decided to set up a branch campus in New York.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
M. Robespierre looked at me sideways and smiled and said to Madame, ‘You're a young lady after my own heart.’ This set her up for the day.