Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.
- Tom went out to look for something to eat.
Bir iş aramak için New York'a geldi.
- He came to New York in order to look for a job.
Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim.
- I went to many shops to look for the book.
Polis Tom'a onun kızını arayacağına söz verdi.
- The police promised Tom that they would look for his daughter.
Tom, üniversiteden mezun olmadan üç ay önce bir iş aramaya başladı.
- Tom began to look for a job three months before he graduated from college.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.
Tom Mary'ye bakmak zorunda.
- Tom has to look after Mary.
He spent his life looking for the truth.
... We look for images that are not the greatest exposure and ...
... Some of things that we do is we look for ...