to look at, see, or view for a period of time

listen to the pronunciation of to look at, see, or view for a period of time
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to look at, see, or view for a period of time в Английский Язык Турецкий язык словарь

watch
{f} bakmak

Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz. - We are apt to watch television, irrespective of what program is on.

watch
{f} gözlemek
watch
{i} dikkat etme

Diyetime dikkat etmeli miyim? - Should I watch my diet?

Tom sizin için dikkat etmemi istedi. - Tom told me to watch out for you.

watch
tarassut etmek
watch
nezaret etmek
watch
(Bilgisayar) gözle

Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu. - She was watching TV with tears in her eyes.

Anne bebek-bakıcısından çocukları gözlemesini rica etti. - Mother asked the babysitter to watch the children.

watch
(Askeri) gemilerde beklenen nöbet
watch
(Askeri) vardıya
watch
-e göz kulak olmak
watch
gözetleme
watch
{f} izle

Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler. - My father usually watches television after dinner.

Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler! - In Soviet Russia, television watches the audience!

watch
{f} kollamak
watch
{i} gözetleme, tarassut
watch
(Askeri) GÖREV SÜRESİ: Bak. "tour of duty"
watch
{f} gözetlemek
watch
{i} nöbetçilik, nöbet tutma
watch
{i} nöbet yeri/süresi
watch
{i} gözaltı
watch
{i} kol saati; cep saati
watch
{f} yolunu gözlemek
Английский Язык - Английский Язык
watch

I'm tired of watching TV.

to look at, see, or view for a period of time

    Расстановка переносов

    to look at, see, or view for a pe·ri·od of time

    Произношение

Избранное