Müdahale etmek istemiyorum.
- I don't want to intervene.
Kayzer, Theodore Roosevelt'in müdahale etmesini istedi.
- The Kaiser asked Theodore Roosevelt to intervene.
O müdahale etmedi? Ama neden?
- He didn't intervene? But why?
Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.
- The United Nations sent troops to intervene in the conflict.
Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.
- The United Nations sent troops to intervene in the conflict.
Müdahale etmek istemiyorum.
- I don't want to intervene.
Onlar başka bir ülkenin iç işlerine karışmamalılar.
- They should not intervene in the internal affairs of another country.
Onlar başka bir devletin iç işlerine karışmamalıdır.
- They shouldn't intervene in the internal affairs of another state.
... third, it is the means to intervene more wisely and more effectively in the real world to ...
... And so what can we do to intervene, to make sure that young people have opportunity; that ...