Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Tom Mary'ye sarılmak istiyor.
- Tom wants to hug Mary.
Sarılmaktan vazgeçtiler.
- They stopped hugging.
Bu akşam seni kucaklamak ve kahveye davet etmek istiyorum, bunu nasıl yapabilirim?
- I want to hug you and invite you to coffee this evening, how can I do that?
Bu akşam seni kucaklamak ve kahveye davet etmek istiyorum, bunu nasıl yapabilirim?
- I want to hug you and invite you to coffee this evening, how can I do that?
Herkesin büyük bir kucaklamaya ihtiyacı var.
- Everyone needs a big hug.
Sana sarılmak için sabırsızlanıyorum.
- I can't wait to hug you.
Sana sarılmama izin ver.
- Let me give you a hug.
Kız, bebeğini kucakladı.
- The girl hugged her doll.
Beni sıkıca kucakladı.
- He gave me a big hug.
... >>Lady Gaga: I thought he was asking -- come on, have a hug. ...
... Can I hug all of you? ...