to have and keep possession of something

listen to the pronunciation of to have and keep possession of something
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to have and keep possession of something в Английский Язык Турецкий язык словарь

hold
{i} tutma

Tom gözyaşlarını tutmaya çalıştı. - Tom tried to hold back his tears.

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır. - To put it bluntly, the reason this team won't win is because you're holding them back.

hold
savunmak (mevzi)
hold
sığınacak yer
hold
arkası kesilmemek
hold
bekletme
hold
tutmak

Bu tavanın sapını tutmak kolaydır. - The handle of this pan is easy to hold.

Tom'un şu ana kadar yapmayı denemek istediği en tehlikeli şey zehirli bir yılanı tutmaktı. - The most dangerous thing Tom ever wanted to try to do was to hold a poisonous snake.

hold
farzetmek
hold
devam etmek
hold
{i} tutuş

Sadece el ele tutuşuyorduk. - We were just holding hands.

Tom, Mary ve John'un el tutuştuğunu gördü. - Tom saw Mary and John holding hands.

hold
yapmak

Yarın öğleden sonra ilk olarak personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırır mısın? - I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?

hold
oluşturm
hold
{f} alıkoymak
hold
{f} barındırmak
hold
{f} geçerli olmak
hold
sahip olmak
hold
{f} dayanmak
hold
{i} geminin iç tarafı
Английский Язык - Английский Язык
hold

The general ordered the colonel to hold his position at all costs.

to have and keep possession of something

    Расстановка переносов

    to have and keep pos·ses·sion of some·thing

    Турецкое произношение

    tı häv ınd kip pızeşın ıv sʌmthîng

    Произношение

    /tə ˈhav ənd ˈkēp pəˈzesʜən əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə ˈhæv ənd ˈkiːp pəˈzɛʃən əv ˈsʌmθɪŋ/
Избранное