Bir pirinç tanesini bile harcamamamız gerekir.
- We shouldn't waste even one grain of rice.
Bir sahilde kum tanelerinin sayısı hesaplanabilir.
- The number of grains of sand on a beach is calculable.
Her yıl Kanada'dan tahıl ithal ederiz.
- We import grain from Canada every year.
Onlar birçok ülkeye tahıl ihracatı yapıyorlar.
- They export grain to many countries.
Onun hikayesinde bir zerre gerçek yok.
- There is not a grain of truth in his story.
Çiftçiler, tahıl tohumlarını ilkbaharda ekerler.
- Farmers sow grain seeds in spring.
Tahtayı damar yönünde kesmek daha kolaydır.
- It's easier to cut wood with the grain.
We stored a thousand tons of grain for the winter.
a grain of salt.
... your costs for grain. This is a problem with our economics. And it’s a reflection ...
... You get grain, noise on your image. ...