to go through the intestines. (john arbuthnot)

listen to the pronunciation of to go through the intestines. (john arbuthnot)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to go through the intestines. (john arbuthnot) в Английский Язык Турецкий язык словарь

pass
{i} giriş

Taro büyük olasılıkla üniversite giriş sınavını geçecek. - Taro is very likely to pass the university entrance examination.

Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor. - He's studying hard so he can pass the entrance exam.

to go through
onaylanmak
pass
{i} geçit

Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar. - They fled through a secret passageway.

Gizli bir geçit bulduk. - We discovered a secret passageway.

pass
{i} kanal

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship passed through the Panama Canal.

Bu gemi, kanaldan geçmek için fazla büyük. - This ship is too big to pass through the canal.

pass
sona ermek
pass
pas demek
pass
(Kanun) kararlaştırmak
pass
sınavda geçmek
pass
uzatmak
pass
başarmak
pass
baştan çıkarma
pass
kazanmak
pass
pas

Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir. - If you are going abroad, it's necessary to have a passport.

Nasıl o kadar pasif olabilirsin? Neden misilleme yapmıyorsun? - How can you be so passive? Why don't you retaliate?

pass
{f} geç

Bire on testi geçebilirsin. - Ten to one you can pass the test.

Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir. - If he studied hard, he could pass the exam.

to go through
geçmesi
pass
{f} bildirmek
pass
{f} devretmek
pass
{i} paso
pass
{f} piyasaya sürmek
pass
(Askeri) KISA İZİN YETKİSİ: Böyle bir izinin verilmesi hususunda tanınan yetki
pass
{f} onaylanmak
pass
kab

Yeni bir yol inşa edilmesi kararı kabul edildi. - The resolution that a new road be built was passed.

O bir üniversite öğrencisi olarak kabul edilmektedir. - He passes for a college student.

Английский Язык - Английский Язык
pass