to give money in exchange for goods or services

listen to the pronunciation of to give money in exchange for goods or services
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to give money in exchange for goods or services в Английский Язык Турецкий язык словарь

pay
{i} ücret

Piller için ekstra ücret ödemeniz gerekir. - You need to pay extra for the batteries.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

pay
{i} ödenek
pay
{f} (paid)
pay
{f} öde

Onun için ne kadar ödedin? - How much did you pay for him?

Faturayı ödemediği için suyu kestiler. - They shut his water off because he didn't pay the bill.

pay
karşılığını vermek
pay
maaş

İlk maaşın ile ne yapacaksın? - What are you going to do with your first pay?

Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir. - I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.

pay
vergin
pay
yarar sağlamak
pay
ödemek

Ben bir kredi kartı ile ödemek istiyorum. - I would like to pay with a credit card.

Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı. - Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.

pay
kâr getirmek
to give in
Teslim olmak
pay
(Askeri) ÖDEME: Bir borcun tasfiyesi
pay
{f} para vermek

Bir otel odasına dünya kadar para vermek istemiyorum. - I don't want to pay through the nose for a hotel room.

pay
{i} bedel

Bedelini ödemek zorundasın. - You have to pay the price.

Birisi bedeli ödemek zorunda. - Someone has to pay the price.

pay
kar getirmek
pay
pay dirt işletme zahmetine değer mi
pay
{i} ödeme

Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı. - He left the restaurant without paying.

Onun ödemesi gerektiğini iddia ettim. - I demanded that he should pay.

pay
(fiil) ödemek, karşılığını vermek, para vermek, değmek, etmek
to give in
amana gelmek
Английский Язык - Английский Язык
pay
to give money in exchange for goods or services

    Расстановка переносов

    to give mon·ey in ex·change for goods or ser·vic·es

    Турецкое произношение

    tı gîv mʌni în îksçeync fôr gûdz ır sırvısız

    Произношение

    /tə ˈgəv ˈmənē ən əksˈʧānʤ ˈfôr ˈgo͝odz ər ˈsərvəsəz/ /tə ˈɡɪv ˈmʌniː ɪn ɪksˈʧeɪnʤ ˈfɔːr ˈɡʊdz ɜr ˈsɜrvəsəz/
Избранное