Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
- The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
- I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
Bir araba iade etmek istiyorum.
- I'd like to return a car.
Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
Tom işe geri dönmek zorunda.
- Tom has to get back to work.
Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
Tom işe geri dönmek zorunda.
- Tom has to get back to work.
Geri gelmekten çok memnundum.
- I was very glad to get back.
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.
- I wish I'd get back to my childhood again.
Geri almaktan çok memnun oldum.
- I was very glad to get back.
Keşke iyiliğe karşılık verebilsem.
- I only wish I could return the favor.
Tom karşılık olarak ne bekliyor?
- What does Tom expect in return?
When I get back from holiday, I expect the house to be tidy.
I lent her my guitar over the Christmas holidays, and will get it back when the term starts.
... enough time to get to the Giant Dipper and get back in ...
... I get back attacked ...