Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar.
- Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.
Hipotenüsün karesi diğer iki kenarın kareleri toplamına eşittir.
- The square of the hypotenuse is equal to the sum of the squares of the other two sides.
Yan tarafımda bir ağrı var.
- I've got a pain in my side.
Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
- The umpire sits in a high chair at the side of the court.
Bugün size başka bir yönümü göstereceğim.
- Today I'm going to show you another side of me.
Tom'un hikaye yönünü duydum.
- I heard Tom's side of the story.