Mary kızartma tavasına bazı sosisler attı.
- Mary threw some sausages into the frying pan.
Tom Mary'ye bir Fransız kızartma sundu ve o bir tane aldı.
- Tom offered Mary a French fry and she took one.
Onların işi patatesleri kızartmak.
- Their job is to fry the potatoes.
Pastayı pişirmek yumurta kızartmaktan çok daha fazla zaman alır.
- Baking a cake takes more time than frying an egg.
Tom bir yumurta kızartıyor.
- Tom is frying an egg.
Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı.
- Tom burned his fingers on a hot frying pan.
Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı.
- Tom burned his fingers on a hot frying pan.
Tom Mary'ye bir Fransız kızartma sundu ve o bir tane aldı.
- Tom offered Mary a French fry and she took one.
He's guilty of murder — he's going to fry.
... SAL KHAN: Oh, Fry's. ...
... right now at Fry's, because we bought every one of them. ...