to form or enter into a line

listen to the pronunciation of to form or enter into a line
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to form or enter into a line в Английский Язык Турецкий язык словарь

line
{i} hat

Ben onu aramaya çalıştım, ama hat meşguldü. - I tried to call him up, but the line was busy.

Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen. - Please tell me which railway line to use from the airport to downtown.

line
{f} doldurmak
line
sıralamak
line
(Argo) kandırıcı sözler
line
ton
line
çizgilerle göstermek
line
astarlamak
line
doğru çizgi
line
sıra oluşturmak
line
desen
line
(tenek ve deniz) hat
line
çizgi

Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş. - The playground is divided into three areas by white lines.

Tom kağıda düz bir çizgi çizdi. - Tom drew a straight line on the paper.

line
{i} kablo
line
{f} kaplamak
line
ölçme ipi
line
(İnşaat) boru, hat, çizgi
line
{i} bilgi
line
kısa mektu
line
{i} kuyruk

Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı. - Tom had to wait in line for three hours.

Tom kuyruktaki son kişi. - Tom is the last person in line.

line
dizgin
Английский Язык - Английский Язык
line
to form or enter into a line

    Расстановка переносов

    to form or en·ter in·to a line

    Турецкое произношение

    tı fôrm ır entır întı ı layn

    Произношение

    /tə ˈfôrm ər ˈentər əntə ə ˈlīn/ /tə ˈfɔːrm ɜr ˈɛntɜr ɪntə ə ˈlaɪn/
Избранное