Fiyatlar tekrar yükselmek üzere.
- Prices are about to go up again.
Ücretler yükselmek üzere.
- Fees are about to go up.
Altın fiyatının yükseleceği kesin.
- It is certain that the price of gold will go up.
Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.
- There's no guarantee that the stock will go up.
Sanırım yukarı çıkmak zorundayız.
- I think we have to go upstairs.
Karanlıkta yalnız başına yukarı çıkmak istemiyorum.
- I don't want to go upstairs alone in the dark.
The producer hopes nobody goes up opening night.