O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
- He wants to explore the uninhabited island.
Dünyayı keşfetmek ve bir maceraya devam etmek istiyorum.
- I want to explore the world and go on an adventure.
Mary dağı keşfetmeye gitti.
- Mary has gone off to explore the mountain.
Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.
- I would really like to explore this cave.
Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler.
- The explorers discovered a skeleton in the cave.
Dünyayı keşfetmek ve bir maceraya devam etmek istiyorum.
- I want to explore the world and go on an adventure.
Tom her olasılığı araştırdı.
- Tom explored every possibility.
Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar.
- The geologists explored for oil on our farm.
The committee has been exploring alternative solutions to the problem at hand.