to entangle or perplex; to puzzle

listen to the pronunciation of to entangle or perplex; to puzzle
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to entangle or perplex; to puzzle в Английский Язык Турецкий язык словарь

knot
düğüm

Tom düğümü çözerken bıçağı dişlerinin arasında tuttu. - Tom held the knife between his teeth as he untied the knot.

Bu düğümü çözemiyorum. - I can't untie this knot.

knot
{i} bağ

Ben çok iyi bir fiyonk bağlayamam. - I can't tie a very good knot.

Bazı düğümleri nasıl bağlayacağımı Tom'a gösterdim. - I showed Tom how to tie some knots.

knot
saatte bir deniz mili
knot
karmakarışık etmek
knot
düğümle bağlamak
knot
{i} den. deniz mili: twenty knots saatte yirmi mil
knot
{f} karıştırmak
knot
insan kümesi
knot
{i} yumru

Sırtım yumrularla dolu. - My back is full of knots.

knot
{i} boğum
knot
{i} gemi sürat ölçüsü
knot
{f} --ted
knot
saçaklık düğüm yapmak
knot
{f} düğümlemek
knot
{i} güçlük, zorluk
knot
(Askeri) DENİZ MİLİ: Saatte deniz mili cinsinden sürat ölçü birimi. Bak. "nautical mile" ve "sea mile"
knot
{i} kanut kuşu
knot
düğüm olmak
knot
{i} sorun
knot
budaklanmak
Английский Язык - Английский Язык
knot
to entangle or perplex; to puzzle

    Расстановка переносов

    to en·tan·gle or perplex; to puz·zle

    Произношение

Избранное