Tom yaşlı bir bayana koltuğunu verdi.
- Tom gave his seat to an elderly lady.
Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
- The elderly man takes strong drugs for his heart.
Bu ekmek ne kadar bayat?
- How old is this bread?
Bu bayat ekmek bir kaya kadar sert.
- This old bread is as hard as a rock.
Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
- There was nothing but an old chair in the room.
Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
- Replace the old tires with new ones.
O, ihtiyarlığı reddediyor.
- He refuses to accept his old age.
O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
- I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Oldukça yaşlılara kim bakmalı?
- Who should look after the elderly?
Yaşlılık günlerim için para tasarruf ediyorum.
- I'm saving money for my old age.
Yaşlılık nedir? Önce isimleri unutursun, sonra yüzleri unutursun, sonra fermuarını çekmeyi unutursun, sonra onu indirmeyi unutursun.
- What is old age? First you forget names, then you forget faces, then you forget to pull your zipper up, then you forget to pull it down.
On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
- When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
Eski güzel günler ne kadar harikaydı.
- How wonderful were the good old days.
Afet bölgesine gönderilmek üzere hazır eski giysiler ile dolu üç yüz karton kutu vardı.
- There were three hundred cardboard boxes filled with old clothes ready to be sent to the disaster area.
Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.
- Tom collects teddy bears, postcards and stamps, old coins, stones and minerals, number plates and hubcaps - in short: almost everything.
... many elderly as children. This is the first time in human history that the elder population ...
... care. The rise in the fraction of elderly poses an increasing challenge to a relatively ...