Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.
Belge tüm bölüm başkanlarına dağıtıldı.
- The document was distributed to all department heads.
Başkan Lincoln bu belgelerin tüm beşini yazdı.
- President Lincoln wrote all five of these documents.
O en önemli dökümanları imzalar.
- He signs the most important documents.
Sami bu dökümanı imzalamak zorunda kalacak.
- Sami will have to sign this document.
Yeni evrak sistemi 4.000$ değerinde.
- The new document system is worth $4,000.
Tom evraklara bir göz atıyor.
- Tom is looking through the documents.
Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.
Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
- He died soon after he received the documents.
Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
- Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.
A ship should be documented according to the directions of law.
He documented each step of the process as he did it, which was good when the investigation occurred.
... document them, and bring the perpetrators to justice. ...