İtaat etmekten başka bir seçenek yoktu.
- There was no option but to obey.
Emirlere itaat etmek zorundayız.
- We have to obey orders.
İnsanlar kurallara uymak zorundadır.
- People have to obey the rules.
Ben onun emirlerine uymak zorundayım.
- I have to obey his orders.
Yasalara riayet etmek görevimizdir.
- It is our duty to obey the law.
... and ordered from the US subsidiary, ...
... A list is inherently ordered. ...