Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
- Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
Müzik, hayatımın önemli bir parçasıdır.
- Music is an important part of my life.
Bu teori üç kısımdan oluşur.
- This theory consists of three parts.
Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi.
- In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Onların tarafında bir hataydı.
- It was a mistake on their part.
Üzgünüm. Ben bunun için kısmen sorumluyum.
- I'm sorry. I'm partly responsible for it.
Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
- Tom admitted that it was partially his fault.
Yarın akşam bir partimiz var.
- We have a party tomorrow evening.
Çocuğunuzun doğumundan sonra işinizi yarım gün yapmalısınız.
- After the birth of your child, you should make your work part-time.
Görevimi yapmayı planlıyorum.
- I plan on doing my part.
Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum.
- I try to do my part to help the community.
Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
- I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
- A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
İş ortakları olarak on yıl sonra, yollarını ayırmaya karar verdiler.
- After ten years as business partners, they decided to part ways.
Tom parti için üç yüz dolarlık bütçe ayırdı.
- Tom budgeted three hundred dollars for the party.
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
- No one was in a hurry to leave the party.
O, evinden ayrılmak zorunda kaldı.
- He had to part with his house.
I run the canoe into a deep dent in the bank that I knowed about; I had to part the willow branches to get in; and when I made fast nobody could a seen the canoe from the outside.