Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı.
- Paris did her best to defend her liberties.
Kendini savunmak zorundasın.
- You have to defend yourself.
Yerliler topraklarını istilacılara karşı savunmak zorundalar.
- The natives have to defend their land against invaders.
Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı.
- Paris did her best to defend her liberties.
Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı.
- All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.
Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız.
- We have to defend our country from the foreign aggression.
Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.
- The defenders checked the onslaught by the attackers.
Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı.
- Paris did her best to defend her liberties.
Brother, seyde Sir Launcelot, wyte you well I am full loth to departe oute of thys reallme, but the quene hath defended me so hyghly that mesemyth she woll never be my good lady as she hath bene..
The vertue is, that neither steele, nor stone / The stroke thereof from entrance may defend .
... a people from defend status ...
... to defend against misinformation in all of its ...