Tom projeyi mahvetmek için bir komplo düzenledi.
- Tom orchestrated a plot to destroy the project.
Yangın üç evi imha etti.
- The fire destroyed three houses.
Mağazaları ve fabrikaları imha ettiler.
- They destroyed stores and factories.
Bir şeyi yıkmak, yapmaktan çok daha kolaydır.
- Destroying things is much easier than making them.
Askerlerin görevi köprüyü yok etmekti.
- The soldiers' mission was to destroy the bridge.
Onu yok ettiklerine inanıyordu.
- He believed that they had destroyed it.